Yapı ve Yumuşak Zemin Etkisi
- sismisite
- 27 May 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 10 dakika önce
Bina performans analizleri, güçlendirme işlemleri veya yeni yapılacak binalar olası deprem şiddetine göre titizlikle yapılmalıdır. Bu süreç, AFAD’ın sitesinden alınan deprem spektral ivme değerlerine dayanarak gerçekleştirilmektedir. Ancak, binaların yıkılma sebepleri yalnızca yapının çürük olması, kolon kesilmesi veya işçiliğin kötü olması gibi durumlardan ibaret değildir. Zemin de en az yapı kadar önemlidir ve göz ardı edilmemesi gereken bir faktördür.
Maraş-Hatay depreminde, beklenen ivme değerlerinin yaklaşık iki katı değerler elde edilmiştir. Aynı parsel içinde bulunan farklı iki binanın spektral ivme değerleri de farklı olabilir. AFAD’ın web sayfasından alınan mevcut spektral ivme değerlerinin her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Bu durum, bina güçlendirme projelerinde dikkate alınması gereken önemli bir husus olup, parsel bazında sahaya özel sismik risk analizini zorunlu hale getirir.
Binasını depreme karşı güçlendirmek isteyenlerin, yapı güçlendirme firmalarından sahaya özel sismik risk analizi ve mikrotremör çalışmaları yaptırması hayati önem taşır. Bu çalışma bir zemin etüt raporu değildir. Bu çalışmalar jeofizik mühendisleri tarafından inceleme alanının maruz kalacağı depremin şiddetini, periyodunu, olma olasılığını ivmesini, deprem düzeyleri için (DD1, DD2, DD3, DD4) spektral ivmeleri, deprem anında zeminin nasıl davranacağını, fay hattında meydana gelebilecek yer değiştirmenin kaç metre olacağı, zemin hakim titreşim periyodunu, zeminin deprem büyütme katsayısı ve depremin süresi gibi parametrelerin hesaplanması işlemidir. Elde edilen bu parametreler inşaat mühendisleri ile paylaşılmalı ve inşaat mühendisleri de bu değerleri AFAD’ın sitesinden alınan spektral ivme değerleri ile karşılaştırıp yapının maruz kalacağı gerçek riskleri belirlemelidir.

Bina güçlendirme işlemleri veya yeni yapılacak yapılar bu kapsamlı analizlere dayanarak yapılmalıdır. Bazı zemin türlerinin depremin şiddetini artırma özelliği vardır. Yapınızı ne kadar iyi güçlendirirseniz güçlendirin, eğer 7.5 şiddetindeki bir depreme göre tasarlayıp zeminin deprem büyütme etkisini göz ardı ederseniz, gerçek bir deprem anında yapınızın maruz kalacağı depremin yıkım etkisi 8.5 veya 9 şiddetinde veya daha fazla olabilir ve yapılan güçlendirme çalışması tartışılır hale gelir.
Bu yüzden, bina güçlendirme projelerinde veya yeni yapılacak yapılarda sadece yapı değil, aynı zamanda zemin özellikleri de dikkate alınarak kapsamlı bir yaklaşım benimsenmelidir. Sadece sağlam bir yapı inşa etmek yetmez, bu yapının üzerinde durduğu zeminin de deprem sırasında nasıl davranacağını öngörmek ve gerekli tedbirleri almak gereklidir.
Sonuç olarak, deprem riskine karşı alınacak önlemler, bina ve zemin arasındaki etkileşimi göz önünde bulundurarak yapılmalıdır. Güçlendirme çalışmaları veya yeni yapılacak yapılar, hem yapısal hem de sahaya özel sismik risk analizleri ile desteklenmeli, bu sayede daha güvenli ve dayanıklı yapılar inşa edilmelidir. Unutmayın, zemin ve yapı birlikte çalışır; biri zayıf olduğunda diğeri de bundan olumsuz etkilenir.